Türkiye’nin ilk şehit öğretmeni Asım Özdem’in eşi Mukaddes Özdem, “Köyün içerisine girer girmez baktım ki kıyametler kopuyor” diyerek anlatıyor o hain pusunun gerçekleştiği gün yaşananları. Öğretmen Asım Özdem şehit düştüğü sırada oğlu Mehmet Hakan Özdem ise 3 aylıktı. Oğul Özdem de “Her zaman baba eksikliğini yaşadım” diyor. Aileyi 24 Kasım Öğretmenler gününde ziyaret eden Sivas Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Fatih Deveci de “Asım Özdem’ler unutulduğu gün bu memleket farklı bir noktaya gelir” diye konuştu.
HAİN PUSUDA ŞEHİT EDİLDİ
1954 yılında Sivas’ın Divriği ilçesinde dünyaya gelen Asım Özdem, ilk ve orta eğitimini tamamladıktan sonra Kırşehir Eğitim Enstitüsü’nden mezun oldu. Diyarbakır’ın Lice ilçesinde bağlı Yolçatı köyünde göreve başlayan Asım Özdem, eşi ve çocuklarıyla birlikte okulun lojmanında kaldı. Öğretmenlik sevdası ile PKK’lı teröristlerin hedefine giren şehit öğretmen Asım Özdem, bölücü terör örgütü üyelerinin hain pususu sonucu kurşuna dizilerek şehit edildi.
“EŞİM DEVLETİNİN, MİLLETİNİN VE ÖĞRENCİLERİNİN UĞRUNA CANINDAN OLDU”
Olay günü yaşananları İhlas Haber Ajansı’na anlatan Asım Özdem’in eşi Mukaddes Özdem, “Benim eşim devletinin, milletinin ve öğrencilerinin uğruna canından oldu” dedi.
“DAĞ GİBİ SERİLMİŞTİ EŞİM”
Olay günü yaşananları ilk günkü gibi hatırladığını ifade eden Mukaddes Özdem şöyle konuştu:
“Ramazan ayını 27. günüydü, o gün iftara köyden de misafirlerimiz vardı. Oğlum daha 3 aylıktı, küçük olduğu için ben onunla ilgilenirken kapı çaldı. İlk önce irkildim, korktum. Hemen eşimi uyandırmak için yatağın başına koştum. Eşim hemen fırladı yataktan, kapıya koştu. Kapıdaki teröristler de bütün lojmanın, okul bahçesinin her tarafını sarmışlar. Köyden de çok samimi olduğumuz bir delikanlıyı kapımıza getirmişler, ‘Hocayı çıkartırsan ancak sen dışarı çıkartırsın’ diye. Kapıyı açtı, daha kapıdan çıkmadan her taraftan sardılar eşimin etrafını. Bana ‘Yenge hanım hiç bağırma biz hocayı götürüp bir konuşma yapıp geri göndereceğiz’ dediler. Ben eşimin kıyafetlerini getirdim, eşim kapının önünde üzerini giydi. Bana da ‘Hiç korkma, içeri gir, çocukların yanında bekle” dedi.
Eşimin ardından baktım, en az 50 kişi vardı. Hepsinin ellerinde silahlar ve mermiler vardı. Çocukları evde bırakıp ben de köyün yolunu tuttum. Köyün içerisine girer girmez baktım ki kıyametler kopuyor. Kadının bir tanesi boynuma sarıldı ve Kürtçe bağırmaya, ağlamaya başladı. Ben de ‘Eyvah ne oldu yani de böyle ağlıyor?’ dedim. Sadece orada şunu söyledim. ‘Benim eşimin size yaptıklarına karşılık mükâfatı bu mu oldu’ dedim. Yarım saat sonra dağın başından sesler gelmeye başladı. Dağa kaçırılan diğer adam da cami imamıydı. ‘Bulduk, iki hocanın da cesedini bulduk, vurmuşlar ikisini de’ diye bağrışmaya başladılar. Ben onlarla beraber oraya kadar çıktım. Çıktığımda da dağ gibi serilmişti eşim.”
“HER ZAMAN BABA EKSİKLİĞİNİ YAŞADIM”
Şehit öğretmen Asım Özdem’in oğlu Mehmet Hakan Özdem, “Her zaman baba eksikliğini, ‘baba’ kelimesini söyleyememenin eksikliğini yüreğimde yaşadım. Benim ablam da öğretmen. Ben her zaman ablama da, öğretmen arkadaşlarıma da söylüyorum; her zaman vatanına, milletine, devletine hayırlı evlatlar yetiştirmelerini diliyorum.” dedi.
“ASIM ÖZDEM’LER UNUTULDUĞU GÜN BU MEMLEKET FARKLI BİR NOKTAYA GELİR”
24 Kasım Öğretmenler günü nedeniyle Özdem ailesini ziyaret eden Sivas Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Fatih Deveci ise “24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle gururumuz, ilimizin tek öğretmen şehidi Asım Özdem’in ailesini ziyaret ettik. 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne girerken unutmamamız gerekiyor. Asım Özdem’ler unutulduğu gün bu memleket farklı bir noktaya gelir. Biz de bugün Asım ağabeyimizin emaneti olan ailemizi ziyarete geldik. Babası şehit düştüğü zaman daha 3 aylık olan oğlu Mehmet Hakanı ve annemizi ziyaret ettik” şeklinde konuştu.
(İHA)